Parcalar büyüleyici olabilir... Peki ya büyük resim yikiciysa, parcalarin büyüsü ne kadar önemli olabilir ki
Hicbir sey bilmekle ya da bilmemekle ilgili degil aslinda, hakikati algilayip algilayamamakla ilgili... Akil sagligi ya da delilik, algiyla tanimlanir, gercekle degil... Insanlik tarihi deli ya da tehlikeli olarak damgalanmis ancak ölümlerinden sonra yasadiklari zamanin cok ilerisinde oldugu fark edilmis dehalarla dolu...
Delilik de, akil sagligi da sabit degildir. Bilgi gelistikce hepsi degisir. Bir magara adamina Aya gitmenin mümkün oldugunu söylediginizde, size deli der. Modern insana Aya gitmenin mümkün olmadigini söylediginizde yine deli damgasini yersiniz. Iste insanlarin en zayif özelligi, gecmis ve gelecek arasindaki bu inanilmaz bilissel uyumsuzluktur. Insanlar eskiden beri, söyledikleri sonradan dogru cikmis olanlarla hep alay etmislerdir. Bugün de durum hic farkli degil...
Aylarca uluslararasi cok satanlar listesinde kalmayi basaran Insanoglu Ayaga Kalk kitabinin yazari David Ickein kaleme aldigi Size Hic Söylenmemis Ama Bilmeniz Gereken Her Sey adli bu devasa yapit, yepyeni bir bilginin degil, cagin ötesinde bir alginin kapilarini araliyor. Bilgiyi altüst ederek, hakikatin üzerindeki kalin sanri perdesini kaldiriyor.
- Dünya nasil bir yakin gelecege hazirlaniyor
- Tek Dünya Devleti projesi hayata gecmeye hazir mi
- Küresel sistem nasil degisecek
- Milyarlarca insan tek bir devletin catisi altinda nasil yönetilecek
- Insanligi nasil bir gelecek bekliyor
- Bir grup insan, daha simdiden küresel finansi, devletleri ve medyayi nasil kontrol ediyor
Mikrocip takilmis insan nüfusunun, tek bir güc tarafindan anbean bir gestapoyla kontrol edilip yönetilmesi ideasi, artik bir Amerikan filmi senaryosu degil örtülü bir hakikat...
George Orwellin 1948 yilinda kaleme aldigi 1984 adli romanindaki sarsici kurgu, yeni dünyada hayata gecmek üzere. Üstelik bu yolda hayli önemli adimlar atildi bile...